Bir gece, kampın kenarında sessizce hareket eden genç bir adam, düşman çadırlarından beş kılıcı ustaca çalarak kaçmaktadır; ama dikkatsizliğinden, iki kılıcı geride bırakır. Onun yüzündeki kurnaz gülümseme, zekâ ve cesaret kadar, riskli planların ve gizli aldatmaların da sembolüdür. Fakat geride bıraktığı kılıçlar, her hilenin ardında bir iz ve her ihanetin sonunda hesap verme zamanı olacağını fısıldar. Seven of Swords, bizi uyarır: Kısa vadeli kazanç için dürüstlüğümüzden vazgeçersek, sonunda kendi vicdanımızdan kaçamayız.
Karanlık bir gecede, hırsızlık yaparak kaçan adam, kucağındaki kılıçların ağır yüküyle tökezleyerek yere düştü ve çalıntı kılıçlar etrafa saçıldı. Arkasındaki kampın ışıkları belirirken, adam utanç ve pişmanlık içinde durup geriye baktı; artık sırlarını gizleyemeyeceğini anlamıştı. Bu beklenmedik düşüş, kendi yalanlarının ve aldatmacalarının açığa çıkışının simgesiydi; yüzleşmekten kaçtığı gerçekler onu yeniden yakalamıştı. Seven of Swords'un ters konumu, gizli planların ifşa olması, kendini kandırmanın sona ermesi ve sorumluluk almanın kaçınılmazlığına dair sezgisel bir uyarıdır.