Bir zamanlar cesur bir kadın, vahşi bir aslanla karşılaşmış; aslanın kükremesine rağmen korkmak yerine, içindeki sessiz güce güvenerek ona şefkatle yaklaşmış. Kadının sakinliği ve nezaketi, aslanın vahşi doğasını yatıştırmış ve hayvan ona boyun eğmiş. Kadının başındaki sonsuzluk sembolü, gerçek gücün kaba kuvvet değil, sabır, merhamet ve içsel denge olduğunun hatırlatıcısıymış. İşte bu kartın sırrı tam da burada saklıdır: Gücün asıl kaynağı dışarıda değil, insanın kendi içindeki uyumlu ve cesur yüreğindedir.
Bir zamanlar ormanın derinliklerinde, aslanı sakinleştirme gücüne güvendiği için kibirlenen genç bir kadın yaşarmış. Kalbine değil, yalnızca gücüne ve kontrolüne güvenmeye başlayınca, aslanın huzursuzluğu artmış ve sonunda zincirlerinden sıyrılıp uzaklaşmış. Kadın ne kadar çabalasa da, öfkesi, korkusu ve güvensizliği, içindeki gerçek gücün kontrol edilemez bir zayıflığa dönüşmesine sebep olmuş. Böylece anladı ki, gerçek güç dışarıdaki kontrol değil; sabır, şefkat ve cesaretle kendi içindeki vahşi doğayı kabullenmekmiş.